BEYOĞLU’NDA (3)
Bir eller cepte senfonisindeyim;
Terk edilişin çıplaklığında,
Dağınıklığın korkusu yayılır
Kaldırımlara.
Tramvaylara ray olur
Hayallerim.
Tünel’e uzanır
Taksim’e geri dönerim.
Akşamın karanlığı çökerken
Beyoğlu’na,
Anlamadığım havalar
Gelip ortada dururlar.
Yalnızlık,
Anılarımıza laf atar.
Çaresizliğin kirli dişlerine inat,
Çarmıhlara gerilir duygularım.
İster istemez
Loş sokaklara sığınırım.
Hicaz Faslı,
Kanunun tellerinden yayılırken
İstiklal Caddesi’ne,
Gizemli bir tebessüm yanıp söner
Sinsice.
Aldanışlar, tekmil vefasızlıklar,
Tüm güzellikleri
Bir çırpıda boğarlar
Terk edip giderken geceler,
Yerlerini sabahlara
Nice
Yalancı aşklar başlar,
Yürekler kavrulur
Vefasız sevgilinin avuçlarında.
Yaşam;
Sızıp kalsa köşe başlarında,
Umutlar
Dar sokaklarda kaybolsa,
Geceleri
Azrail tur atıyor olsa da
Buralarda;
Yarınlara doğru gün ışığı;
Bambaşka doğar
Beyoğlu’ nda…
Dursun TOMBUL